BİR DEFALIK VERGİ ÜZERİNE..

BİR DEFALIK VERGİ ÜZERİNE..

60 milyonluk ülkemiz nüfusunun yaklaşık 2 milyon orta gelir sahibinden 10’ar ve yaklaşık yüzbin üst gelir sahibinden de 1’er milyar bir defaya mahsus alınsa ne olur? Meblağ olarak 120 trilyon’luk bir kaynak yaratılmış olur.

Pekiyi, insanlar bu bir defalık vergi’leri vermek isterler mi?İstenilen insanların %99’u istemez, geri kalan hesap bilmez %1’i de bunu vatanseverlik filan sayarak gönüllü olarak verirler.

Böyle bir meblağ bir işe yarar mı? Nasıl kullanılacağına bağlı olarak yarar da yaramaz da..

Devletin her ay ödemek zorunda olduğu gayrı resmi işsizlik sigortası tutarının 30 trilyon olduğu dikkate alınırsa, verenlerin neredeyse güçlerini tüketen bu bir defalık vergi, ancak 4 aylık bir ihtiyacı karşılayabilir. 5nci ayın başında, bugünkü noktaya -hatta faizler nedeniyle daha da geri bir noktaya- gelinmiş olur.

Bu kısa hesaptan çıkarılabilecek somut sonuçlar şunlardır:

  1. Güç durumlar, vatandaşların desteği yani özverileriyle aşılabilir. Bu aynı zamanda bir yurttaşlık görevidir.

  2. Bu özveri koşulsuz olamaz, olmamalıdır. Özveri, özveride bulunanı avanak yerine koymadığı sürece kutsal bir kavramdır.

  3. Özveri, bir kısım uyanıkların ve asalakların beslenmesi, çeşitli siyasi partilere delege, üye, yönetici, seçilmiş vb adlarla yuvalanmış kamu pastası tırtıkçılarının haksız kazançlarını sürdürmeleri, sistemi yıkmak isteyenlerin zaruri giderlerinin karşılanması, bakan’larımızın tekrar seçilebilmeleri için seçim bölgelerine devlet kesesinden yaptıkları yatırımların finansmanı, cahil ama ihtiraslı yöneticilerin yetersizliklerinin faturalarının ödenmesi, rekabet gücü bulunmayan ve adına üretim denilen acayipliklerin teşvik ve desteklenmesi, seçim kaybetmiş mağdurların (!) yönetim ve denetim kurulu üyeliklerinin giderlerinin karşılanması gibi ahlaksızlıkları önlemeden, önlemeye yönelik önlemleri tanımlayıp yürürlüğe koymadan istenemez, istenmemelidir.

Her ciddi sorun karşısında daima gayrı ciddi önlem önerme şampiyonlarımızın, pamuk eller cebe ve bu gibi şark kurnazlığı kokan ve sistemin ana değişkenleriyle ilgisi olmayan kurcalama’lardan vazgeçip seslerini kısmaları dileğiyle..

Pazar, 03 Nisan 1994

Yorum Gönder