KiGeP için bir mektup..

Perşembe, 15 Ağustos 2002

Değerli dostlarım,

Bu kişisel mektubu, aşağıda açıklayacağım konu ile Türkiye’nin sorunlar yumağının sıkı ilişkisini doğru takdir edebilecek, sonra da gereklerini yapabilecek kişilere hitaben yazıyorum.

Oldukça uzun bir süreden-1994’den- bu yana, Ezbersiz Eğitim adı altında haberdar olduğunuzu tahmin ettiğim proje üzerinde, BEYAZ NOKTA® VAKFI şapkasıyla çalışıyorum.

Ezbersiz Eğitim başlangıçta yalnızca, eğitim hayatımıza -birkaç yüzyıldan beri- musallat olmuş olan ve “büyük olarak nitelediği kişi ve kurumların öğretilerini sorgulamadan benimsemek” hastalığı ile mücadeleyi, bu hastalığın dondurduğu “merakı ve onun doğal uzantısı olan sorgulamayı” tekrar canlandırmayı amaçlamış bir proje idi.

Kısa bir süre içinde hastalığın sadece bu “aklı dışlayıp kalben benimseme [1] ” ile sınırlı olmadığı, eğitim sürecinin her yanını -bir tümörün metastazları gibi- sardığı ortaya çıktı.

Bu noktadan itibaren de Ezbersiz Eğitim projesi -adını yine koruyarak-, müfredat tasarımından sınav sistemine, kendi kendine öğrenmeden akreditasyon sistemine kadar öğeleri içeren bütünleşik bir hale kavuştu. Bunun, bugünkü eğitim sisteminin gerçekçi bir alternatifi olduğunu söyleyebilirim.

Muhtemelen tahmin edebileceğiniz gibi, böyle bir sistemin karşısındaki direnç sistem dışından değil, o sistemi tasarlayan, yöneten, uygulayan ve hattâ kısmen de olsa bizzat o sistemden zarar görenlerden (öğrenciler ve velileri) geliyor.

Bu gözleme dayanarak bizler de Ezbersiz Eğitim projesinin ya hep ya hiçşeklinde savunulmasını terkedip, yerine, zamanına, hedef kitlesinin durumuna göre uygun olan parçalarının [2] yerleşmesi yönünde çaba harcamaya başladık.

İşte, bu mektubumda size sözünü edeceğim parça, bu modüllerden bir tanesidir ve Türkiye’mizin bugün geldiği noktada kritik bir önem taşımaktadır. Bu, öğretme yerine öğrenme ya da kamuoyuna sunulacak adı ile Kişisel Gelişim Platformu modülüdür.

Gerek okul kurumu, gerekse onun dışındaki yaşam çevreleri, çocuk ve gençlerimizin doğuştan sahip oldukları bazı yeteneklerinin donmasına sebep oluyor. Donan bu yetenekler, yaşamın güçlükleriyle bizzat mücadele etmek, kalıtsal miras olarak sahip olduğu yetenekleri bu yolda harekete geçirebilmek kabiliyetleridir.

Bu doğal yeteneklerin başında da “öğrenme” gelmektedir. Öyle bir “öğrenme” ki, yaşamının her saniyesindeki her durumdan -iyi ya da kötü- ders almak ve bu yolla ana programı olan yaşamını sürdürme (survival) programına sadık kalmak.

Bu ana program, “ihtiyaçlarının karşılanması senin değil çevrendekilerin sorumluluğudur; sen sadece isteyebilir ya da şikâyet edebilirsin; zaten istesen de bir şey yapamazsın” mesajlarıyla donmaktadır.

Aslında bu donma da, onun olağanüstü öğrenme yeteneğinin bir sonucudur. Çevresindeki, güven duyması gerektiği öğretilen kişi ve kurumların bu örtülü mesajlarını -ki açık mesajlar tam tersine olsa dahi- süratle almakta ve ana programını ona göre değiştirmektedir.

Bazı küçük sorumluluklar taşıyabileceği ilk çocukluk yıllarından itibaren, ihtiyaçlarıçevresindekilerce karşılanmış -ya da karşılanması gerektiği telkin edilmiş- olan çocuk, hayata atılması gereken yıllara geldiğinde iş bulmayı da kendi dışındakilerin bir sorumluluğu olarak
görmektedir. Çocuk ve gençlerimiz genelde:

·      çevrelerinin hangi uzaklıklara kadar uzandığını anlamaya çalışmak,

·      o çevrelerin iş iklimlerini incelemek,

·      o iklimlerin gerektirdiği bilgi-beceri-tutum-davranışların neler olduklarını incelemek,

·      onları kazanmaları gerektiğini idrak etmek,

·      arzuları ve gerçeklerin her zaman bağdaşmayabileceğini anlamak

gibi yükümlülüklerini üstlenmek yerine sadece istemekte ve de şikâyet etmektedirler. Buna “öğrenilmiş çaresizlik” de denilebilir.

İşte Kişisel Gelişim Platformu (kısaca KiGeP) olarak adlandırılan program, gençlerin çevrelerine bir sanal duvar gibi örülmüş bulunan bu çaresizliği yıkarak, yaradılışlarının onlara vermiş olduğu doğal yeteneklerin harekete geçmesine imkân
yaratmayı amaçlamaktadır.

Söz konusu platform, bir dizi parçadan oluşuyor. Şöyle ki:

1.    
Aşağıdaki modüllerden oluşan, 2 tam günlük bir seminer:

1.1.        Modül 1 – Kişilerde farkındalık yaratmaya ve içlerindeki potansiyelleri harekete geçirmeye yardımcı olabilecek 10 adet sunum ve sunumlar üzerinde tartışmalar:

1.1.1.          Sunum 1 – KiGeP genel tanıtımı

1.1.2.          Sunum 2 – Platformun neler kazandırabileceğinin açıklaması

1.1.3.          Sunum 3 – Kişinin, kontrolunu, kader rüzgârlarından kendi ellerine alabileceği

1.1.4.          Sunum 4 – Olumluluğun başlı başına bir güç olduğu

1.1.5.          Sunum 5 – Tüm yaşamın sadece öğrenmeden ibaret olduğu

1.1.6.          Sunum 6 – Zihinsel zincirlerimizin düşünce ve eylemlerimizi nasıl sınırladığı

1.1.7.          Sunum 7 – Doğru sorulacak soruların aslında aranılan yanıtlar olduğu

1.1.8.          Sunum 8 – Çevremizin öğrenme imkânlarıyla dolu olduğu

1.1.9.          Sunum 9 – Aslında her sonucu bizim tercih ettiğimiz

1.1.10.       Sunum 10- Amaçlarımızı gerçekleştirmek üzere bir Bireysel Öğrenme Plânının nasıl hazırlanabileceği

1.2.        Modül 2 – Kişilerin, çevrelerindeki duvarların sınırlarını farketmelerine yardımcı olabilecek bazı testler:

1.2.1.          Öğrenme stili testi (görsel, işitsel, dokunsal-kinestetik stillerin ağırlıkları)

1.2.2.          Çoklu zekâ profili (MI) (matematik-lojik, görsel, sözel, kinestetik, içe dönük, ilişkiye dönük, müzik, doğa, felsefe zekâlarının ağırlıkları)

1.2.3.            Girişimcilik özellikleri

1.2.4.           ADD (Attention Deficit Disorder) (Dikkat Dağınıklığı) sorununun düzeyi

1.2.5.          Zaman kullanımı konusundaki varsayımlarının doğruluğu

1.3.        Modül 3 – Modül 1 ve 2’yi kullanarak, kişilerin kendileri için belirleyecekleri:

       İş bulma,

       Bir mal ve/ya hizmet üretimi yapıp onu satmaya dayalı olarak kendi hesabına çalışma,

       Bir ek gelir yaratabilecek bir faaliyeti organize etme yolunda belirleyecekleri hedeflerini gerçekleştirmek üzere birer Bireysel Öğrenme Plânı hazırlamaları

2.    Bilgi kaynaklarının adreslerini, internet erişimini sağlayan bilgisayarları, bazı referans dokümanlarını, mentor adreslerini, daha önce KiGeP’ten yararlanmış olanlarla ilişki kurabilmek için onların iletişim bilgilerini, görsel ve işitsel öğrenme malzemelerini izleyebilecek donanımı ve benzer malzemeyi içeren bir Öğrenme Kaynakları Merkezi.

3.    Benzer öğrenme amaçları bulunan kişilerin oluşturdukları Öğrenme Çemberleri (Learning Circles) oluşturulması,

4.    KiGeP katılımcılarına mentorluk yapmayı kabul eden kişilerden oluşan bir Mentor Grubu,

5.    KiGeP katılımcılarının yararlanabileceği imkânlar için yapılmış anlaşmalar. Örneğin:

5.1.        Düzenleyeceği eğitim faaliyetlerinden KiGeP katılımcılarının belirli bir kontenjanla yararlanmasına izin veren kurumlarla yapılan anlaşmalar,

5.2.        Bilgi kaynaklarından (basılı, görsel, işitsel, elektronik, web) yararlandırmayı kabul eden kurumlarla yapılan anlaşmalar,

5.3.        Mesaisinin tamamından yararlanılmayan uzman personeli bulunan kurumlarla yapılan “uzman personel yararlandırma” anlaşmaları,

5.4.        Fiziki imkânlarından (konferans salonu, toplantı salonu, sosyal tesisler, kütüphane vbg) yararlandırmayı kabul eden kurumlarla yapılan anlaşmalar,

5.5.        İstihdam ihtiyaçlarından KiGeP katılımcılarını öncelikli olarak yararlandırmayı kabul eden kurumlarla yapılan anlaşmalar,

5.6.        Özel belge havuzundan yararlandırmayı kabul eden kişilerle yapılan anlaşmalar.

Şu ana kadar, bu platformun yukarıda sayılan parçaları hazırlandı ve 2 grup gençle de test edildi. Her ikisinden de oldukça iyi sonuçlar alındı.

Ayrıca, bu platformları Türkiye’nin herhangi bir yerinde oluşturabilecek az sayıda da kolaylaştırıcı (moderatör) yetiştirildi. Şimdi sıra, bu platformların çoğaltılmasına geldi. Bunu 2 şekilde yapmayı düşünüyoruz:

  1. Yetiştirdiğimiz moderatörler aracılığıyla oluşturulacak yeni platformlar,
  2. Bu know-how’ı kullanmak isteyen gönüllü, akademik ve/ya ticari kuruluşlar ile birer İmtiyaz Anlaşması (franchising) yaparak.

Gördüğünüz gibi Türkiye’deki eğitimli gençlerin işsizliği ile başa çıkabilecek bir proje sessiz sedasız hayata geçiyor. Üstelik, her yöremizde mevcut olduğunu bildiğimiz önder kişi veya kuruluşlara, projeyi kendi yörelerinde -ve de kendi özgün imkân ve ihtiyaçlarına uygun olarak- tekrarlama olanağını da sunarak..

Bu projenin, yukarıdaki yolların ikisini de kullanarak yaygınlaştırılması için maddi desteğe ihtiyacımız var. Toplumumuz, sorunlarına çare olabileceğine inandığı projelere dişinden tırnağından kesip destek oluyor. Bütün mesele, bu sorunlara gerçekten çare olabilecek projeler üretebilmekte.

Bu desteğin harekete geçirilebilmesi için reklâm kanallarını kontrol edebilecek maddi ya da bir tür öz-güce sahip değiliz. Bunu ancak sizler aracılığıyla yapabiliriz.

Şimdi sizlerden isteğim, bu “gerçekçi” projeyi sahiplenmenizdir. Bu deyimle, bu konuda bir yazı yazmanın ya da programınızda bahsetmenin ötesini kastediyorum. Çünkü gördüğünüz gibi, projeyi bir vakfın projesi olarak değil, isteyen her kuruluşun -özüne sadık kalarak- alıp uygulayabileceği halde sunuyoruz. Dolayısıyla, kamuoyunun harekete geçmesinin güçlüğünü en iyi bilen kişiler olarak sizden projeyi sahiplenmenizi bunun için istiyorum.

Göstereceğinize inandığım desteğiniz için şimdiden teşekkür ediyorum.

M.Tınaz Titiz

15 Ağustos 2002

[1] Kalben benimseme = yürektenlik (Türkçe) = by heart (İng.) = par coeur (Fr.), ezber (Fars.)

[2] Ezbersiz Eğitim projesinin modülleri şunlardır: Ezbersizlik, öğretme yerine öğrenme, senaryo temellilik, gelişkin Türkçe, derin algılamaya dayalı yabancı dil, gözetimsiz sınav (onur sistemi), doğrulama (akreditasyon sistemi).

Yorum Gönder